Esselamu aleyküm kıymetli kardeşim, gönül dostum,
Yılın öyle bir zamanı vardır ki, gök kapıları sonuna kadar açılır, rahmet sağanak sağanak yağar ve yapılan her bir ibadet binlere katlanır. İşte o mübarek Ramazan ayını, Kâbe'nin gölgesinde, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) huzurunda karşılamaktan daha büyük bir saadet olabilir mi? Mart ayı, bizlere tam da bu paha biçilmez fırsatı sunuyor: On Bir Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif'i, Kutsal Topraklar'da idrak etme imkânı.
Bu yazımızda, Tugay Hocanız olarak sizlere Mart ayında, yani Ramazan ayında umre yapmanın o eşsiz faziletini, manevi atmosferini ve bu yolculuğa nasıl hazırlanmamız gerektiğini samimi bir dille anlatmaya çalışacağım. Gelin, bu kutlu davete "Lebbeyk" diyelim ve bir ömre bedel sevapların müjdelendiği o manevi ziyafete birlikte niyet edelim.
Kıymetli kardeşim, her vaktin bir hayrı vardır şüphesiz, ama Mart ayında umre yapmak, manevi kazançların zirveye ulaştığı çok özel bir tecrübedir.
Bu ayda umre yapmanın diğer zamanlardan en büyük farkı, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) dilinden dökülen o büyük müjdedir. Abdullah ibni Abbas’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır (sevabında hacca denktir)." (Buhârî, Umre 4; Müslim, Hac 222)
Düşünün ki canım kardeşim, Rabbimiz biz aciz kullarına öyle bir lütuf kapısı aralıyor ki, Ramazan ayında yaptığımız bir umre ile farz olan Hac ibadetinin sevabına denk bir ecir vaat ediyor. Bu, kaçırılmayacak kadar büyük bir ilahi ikramdır. Bu niyetle atılan her adım, okunan her Kur'an harfi, edilen her dua kat kat sevapla karşılık bulacaktır.
Mart ayındaki umre, yalnız yapılan bir ibadet değil, milyonlarca Müslümanla birlikte aynı safta, aynı duada buluştuğumuz bir ümmet şölenidir. Mescid-i Haram'ın avlusunda, dünyanın dört bir yanından gelmiş kardeşlerinle birlikte bir hurma ve bir yudum zemzemle orucunu açmanın manevi hazzını tarif etmeye kelimeler yetmez. Akşam ezanıyla birlikte yükselen o "Allahuekber" nidası, yeryüzünün en büyük ve en bereketli iftar sofrasında olduğunun ilanıdır. Ardından, Kâbe imamlarının o eşsiz kıraatleriyle kılınan teravih namazları, ruhumuzu arındıran, kalbimizi Kur'an'ın nuruyla dolduran unutulmaz anlardır.
Mart ayı, Kutsal Topraklar'da havanın hala en güzel olduğu zamanlardandır. Gündüzleri tatlı bir bahar güneşi içinizi ısıtırken, akşamları ve teravih namazı vakitlerinde hafif bir serinlik hissedilir. Bu ılıman iklim, oruçluyken yapacağınız tavaf ve sa'y gibi ibadetlerde size büyük bir kolaylık sağlar, bedenen daha az yorulmanıza ve maneviyata daha fazla odaklanmanıza yardımcı olur.
Kıymetli kardeşim, Ramazan ayının manevi yoğunluğu ve fazileti sebebiyle, bu dönemde umreye olan talep de artmaktadır. Bu yoğunluk, doğal olarak mart ayı umre fiyatlarına da yansımaktadır. Ancak bizler, bu kutlu yolculuğa niyet eden her kardeşimizin hayallerini gerçekleştirebilmek için farklı bütçelere uygun paketler hazırlamaya gayret ediyoruz.
Paket Tipi | Otel Konsepti | 2 Kişilik Oda | 3 Kişilik Oda | 4 Kişilik Oda |
---|---|---|---|---|
Ekonomik Umre | Servisli Oteller (~2-4 km) | 1850 $ | 1800$ | 1750 $ |
Yürüme Mesafesi | Kâbe'ye Yakın Oteller (~500-900m) | 2250 $ | 2200$ | 2150 $ |
5 Yıldızlı Konfor | Kâbe Manzaralı Lüks Oteller | 3500 $ | 3450$ | - |
Not: Bu fiyatlar Ramazan dönemine özel, genel bir bilgilendirme amacıyla verilmiş olup, turun tam tarihine (Ramazan'ın ilk yarısı, son on günü vb.), uçak firmasına ve otel doluluk oranlarına göre değişiklik gösterebilir. Güncel ve net fiyatlar için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Evet canım kardeşim, hem de ne güzel gidilir! Mart ayı, Ramazan-ı Şerif'i idrak ettiğimiz için umre yapmanın en faziletli, en sevaplı olduğu zamanlardan biridir.
Mart ayında Kutsal Topraklar'da hava, bahar mevsiminin en güzel halini yaşatır. Ne yazın bunaltıcı sıcağı ne de kışın serinliği vardır. Gündüzleri ortalama 25-32 derece arasında, ibadet için son derece ideal, tatlı bir sıcaklık olur. Akşamları ise hafif bir serinlik hissedilebilir.
Evet, Ramazan ayı olması sebebiyle mart umresi, yılın en yoğun ve kalabalık dönemlerinden biridir. Ancak bu kalabalığı bir zorluk olarak değil, bir rahmet olarak görmek gerekir. Milyonlarca Müslümanla birlikte aynı safta durmanın, aynı anda "Âmin" demenin manevi coşkusu ve bereketi paha biçilmezdir.
Bu çok önemli bir soru, dikkatle dinleyelim. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) müjdesi, Ramazan'da yapılan umrenin sevap bakımından Hacca denk olduğudur. Ancak bu, üzerimize farz olan Hac borcunu düşürdüğü anlamına gelmez. Şartları tutan her Müslümanın Hac ibadetini ayrıca yerine getirmesi farzdır. Ramazan umresi, bir Hac sevabı kazanma fırsatıdır, Hac farzını yerine getirme eylemi değildir.
Kıymetli kardeşim, hayat kısa ve fırsatlar her zaman gelmiyor. Rabbimizin bizlere sunduğu bu "bir ömre bedel" sevap fırsatını, Ramazan ayını Kutsal Topraklar'da geçirme nimetini ertelemeyelim. Gelin, bu Mart ayında, On Bir Ayın Sultanı'nı en güzel yerde karşılayalım. Gelin, dualarımıza milyonların "Âmin" dediği o mübarek saflarda yerimizi alalım.
Rabbim niyetlerinizi kabul, Ramazan'ınızı mübarek, umrenizi mebrur eylesin. O mübarek topraklarda oruç açmayı, teravih kılmayı arzu eden tüm kardeşlerimize de en kısa zamanda nasip eylesin. Âmin.
Selam ve dua ile,
Tugay Hoca